BOŞANMADAN SONRA NAFAKA VE TAZMİNAT TALEPLERİ
- 2 Beğeni
- 04/02/2019
1-Boşanma davası açılırken tazminat ve nafaka talebinde bulunulmaması halinde sonradan istenebilir mi?
Boşanma davası devam ederken , hüküm kesinleşinceye kadar -şartları varsa- her an tazminat ve yoksulluk nafakası istenilebilir. Bu durum tazminat ve yoksulluk nafakasının boşanma davasının Fer’i niteliğinde olmasından kaynaklanmaktadır. Bu istemin yapılması halinde, iddianın genişletilmesinden söz edilemez. Söz konusu istemler yazılı olabileceği gibi sözlü de olabilir, ayrıca herhangi bir harca da tabi değildir.
2- Boşanma davası sonrası tazminat ve nafaka talebi için ne yapılabilir ?
*Maddi ve Manevi Tazminat
Boşanma davasında hüküm verilmiş ve feragat etmemişseniz , hala istenilmemiş olan tazminat için boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1yıl içinde -harcı yatırılarak - boşanmanın Fer'i niteliğinde olan maddi manevi tazminat talebinizle ilgili dava açabilirsiniz. Boşanmayı kabul etmek maddi ve manevi tazminat talep edilmesine engel değildir.
*Yoksulluk nafakası
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi uyarınca « Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. »
Yoksulluk nafakası boşanma davası sırasında istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra da istenebilir. Eğer yoksulluk nafakası için dava, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra açıldıysa yoksulluk nafakası için gerekli olan koşulların var olup olmadığı boşanma hükmünün kesinleştiği ana göre belirlenir. Koşulları var ise yoksulluk nafakasına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren değil ; yoksulluk nafakası dava tarihinden itibaren hükmolunur. Eğer ortada anlaşmalı bir boşanma var ise, eş yoksulluk nafakası isteminden açıkça vazgeçmediği durumda koşulları sağlamak kaydıyla sonradan yoksulluk nafakası isteyebilir. Boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra açılan davalarda nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Ancak, boşanma hükmünün kesinleşmesi üzerinden bir yıl geçtikten sonra talep edilen yoksulluk nafakaları zamanaşımına uğrar.
TMK--MADDE 178
Zamanaşımı
Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
T.C
YARGITAY
3.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO.2016/8267
KARAR NO.2016/10171
KARAR TARİHİ.27.06.2016
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
ÖZET: kesinleşen boşanma kararından sonra açılan yoksulluk nafakası talebinde 1 yıllık zamanaşımı süresi (TMK 178)…
“… boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) aynı yasanın 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Davanın açılması ile ilgili 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 178.maddesinde 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
….tarafların .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin manevi tazminat dışında kalan hususlar yönünden kısmi olarak 15.03.2013 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandıkları, eldeki davanın 29.01.2015 tarihinde açıldığı ve TMK 178/son maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gözönünde bulundurularak yoksulluk nafakasına ilişkin talebin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği.
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma davasında davalı kocanın kusurlu olduğunu, ancak müvekkilinin boşanma davası sırasında çalışıyor olması nedeni ile yoksulluk nafakası verilmediğini, müşterek çocuk için ise aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin şu an işsiz olduğunu, düzenli bir geliri olmadığını, müşterek çocuğa bağlanan iştirak nafakasının yetersiz kaldığını belirterek, davacı için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, iştirak nafakasının ise aylık 200,00 TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; yoksulluk nafakası yönünden talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin asgari ücret seviyesinde geliri olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının geliri olmadığı ve iştirak nafakasının yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yönünden ise;
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) aynı yasanın 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Davanın açılması ile ilgili 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 178.maddesinde 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
Somut olayda, tarafların .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin manevi tazminat dışında kalan hususlar yönünden kısmi olarak 15.03.2013 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandıkları, eldeki davanın 29.01.2015 tarihinde açıldığı ve TMK 178/son maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gözönünde bulundurularak yoksulluk nafakasına ilişkin talebin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3-Anlaşmalı Boşanma Davasında Talep Edilmemiş İştirak Nafakası Sonradan Talep Edilebilir Mi?
Evlilik birliğinin anlaşmalı boşanma davası ile sona ermesi halinde eş, yoksulluk nafakası isteğinden açıkça feragat etmiş olabilir. Feragat edilen yoksulluk nafakası ileride istenebilecek midir? Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir dosyada buna ilişkin inceleme yapmış ve anlaşmalı boşanmada yoksulluk nafakası isteğinden feragat eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düştüğü gerekçesiyle yoksulluk nafakası isteyemeyeceğini hükme bağlamıştır.
- Paylaş:
- Beğen