Belirli İş Sözleşmesi Hakkında Bilinmesi Gerekenler
- 29 Beğeni
- 22/10/2018
- Belirli Süreli İş Sözleşmesi Nedir?
Belirli süreli iş sözleşmesi, sözleşmenin kurulduğu anda taraflarca hukuki ilişkinin devam süresinin ve sona erme anının bilindiği veya öngörülebildiği, bu anın sözleşmede açık ya da örtülü olarak kararlaştırıldığı iş sözleşmesi olarak tanımlanabilir. 4857 Sayılı İşK.m.11/1’e göre ise belirli süreli iş sözleşmesi, “belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan.. iş sözleşmesidir”.
- Belirli Süreli İş Sözleşmesinde Süre Nasıl Belirlenir?
Öncelikle belirtmek gerekir ki belirli süreli iş sözleşmesinin varlığı sözleşme süresinin belirlenmesi ve objektif koşulların varlığı halinde geçerlidir. Objektif koşullar olmadan yalnızca süre bazlı bir belirli süreli iş sözleşmesi oluşturmak mümkün değildir.
*Sürenin açık bir şekilde kararlaştırılması: İş sözleşmesinde süre bir tarih olarak veya gün, ay, yıl gibi bir tarihi gösterecek şekilde belirlenebilir. Dolayısıyla belirlenen süre tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açık olmalıdır. Tereddüt yaratacak “yaklaşık, en az” gibi ifadeler var ise süre bakımından açık irade yoktur ve sözleşme belirsiz süreli sayılmalıdır.
*Sürenin örtülü bir biçimde kararlaştırılmış olması: Sürenin belirli olmadığı ya da belirlenemediği durumlarda sözleşmeye konu olan işin amacı esas alınır ve sözleşme bu şekilde sürelendirilebilir. Bu durumda işin amacını esas alarak sürelendirme yaptıkları ve sözleşmenin sadece ilgili iş için yapıldığının anlaşılması da gerekmektedir. Bu hususta işçiye açıklama yapılması ve işin bitiminde sözleşmenin sona ereceğinin açıkça ortaya konulması gerekecektir. Tabii bu noktada da tıpkı diğer koşulda olduğu gibi objektif koşulların belirli sözleşme yapmaya uygun halde olması gerekir.
3- Belirli Süreli İş Sözleşmeleri Daha Çok Nerelerde Karşımıza Çıkmaktadır?
Belirli süreli sözleşme yapılabilen durumlara örnek olarak firmaların kampanya dönemleri, mevsimlik işler, sergi-fuar-sportif faaliyetler, işten kısa süreli ayrılan personelin telafisi, sahne işleri, proje-ihale dâhilinde başlanan işler, öngörülmedik şekilde artan siparişler, fabrikaya bir makineni istisna durumlar da vardır. Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na göre özel eğitim kurumlarında çalışacak yönetici, öğretmen, usta öğretici gibi unvanlarla işe alınacak personellerin en az 1 yıllık sözleşme ile işe alınmaları gerekmektedir. Bu sözleşmeler her yıl en az bir yıl olarak yenilense bile zincirleme sayılamayacaktır.
4- Belirli Süreli İş Sözleşmelerinde işçinin yasal ihbar ve kıdem tazminatı hakkı doğar mı?
4857 sayılı İş Yasası'nın 120. maddesine göre halen yürürlülükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Yasası'na göre; "Kanun'a tabi işçilerin hizmet akitlerinin;
1- İşveren tarafından bu Kanun'un 17. maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
2- İşçi tarafından bu Kanun'un 16. maddesi uyarınca,
3- Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
4- Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malûllük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;
5- (Ek: 25.08.1999 - 4447/45 md.) 506 sayılı Kanun'un 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanun'un geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle feshedilmesi,
6- Kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde, …"
işçinin hizmet süresinin bir yılını doldurması halinde yasal kıdem tazminatı hakkının doğduğunu hüküm altına almıştır.
Belirli süreli iş sözleşmeleri ise, sürenin geçmesi ile kendiliğinden sona erer. Ayrıca taraflardan birinin fesih bildiriminde bulunmasına gerek yoktur. (Borçlar Yasası md. 338). Belirli süreli iş sözleşmesi sürenin sonunda kendiliğinden ortadan kalktığı için bir fesih olayı yoktur. Dolayısıyla da yasal kıdem tazminatı hakkı bulunmamaktadır.
Öte yandan İŞ Kanununda, belirli süreli iş sözleşmelerinin sürelerinin bitiminden önce haklı bir neden olmaksızın taraflarca sona erdirilmesine ilişkin bir düzenleme yer almamıştır. Borçlar Kanunu’nun 325.maddesi çerçevesinde, fesih tarihi ile sözleşmenin sona erme tarihi arasında ki ücret ve ekleri işçi tarafından istenebilir. Süresi bir yılı aşan sözleşmelerde, işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın veya işçi tarafından haklı bir nedene dayanılarak, sözleşmenin feshedilmesi durumunda ise işçiye kıdem tazminatı ödenebilir. Ancak işçi ihbar tazminatı isteyemez.
4857 sayılı İş Yasası'nın "Süreli Fesih" başlıklı 17. maddesine göre; Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. 4857 sayılı İş Yasası'nın 17. maddesinde açıkça belirtildiği üzere bildirim önelleri ve bildirim önellerine uyulmaması halinde ödenecek ihbar tazminatı süresi belirli olmayan iş sözleşmeleri için söz konusu olduğundan, belirli süreli iş sözleşmelerinin sona ermesinde yasal bildirim öneli tanınmaz ve ihbar tazminatı da ödenmez. Belirli süreli iş sözleşmesi süresinden önce de sona erdirilirse yine de Yasa'nın 17. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
5- Belirli Süreli İş Sözleşmelerinde İşe iade davası düzenlemesinin durumu nedir?
4857 sayılı İş Yasası'nın "Feshin Geçerli Sebebe Dayandırılması" başlıklı 18. Maddesi ve izleyen 19, 20 ve 21. maddeleri iş güvencesi (işe iade) düzenlemelerini içermektedir. 18. maddede açıkça görüldüğü üzere, iş güvencesi süresi belirli olmayan (belirsiz süreli) iş sözleşmeleri için söz konusudur. Belirli süreli iş sözleşmesi sürenin sonunda sona ermiş ise (kendiliğinden ortadan kalkmıştır) iş güvencesi hükümleri uygulanamayacak, işçiler iş sözleşmelerinin sona ermesi ile ilgili olarak işe iade davası açamayacaklardır.
- Paylaş:
- Beğen